13 Ocak 2012 Cuma

Mikrokozmos

Madem Gurdjieff abimizden gidiyoruz, güzel bir ifadesini de paylaşmazsak ayıp olur:



“There do exist enquiring minds, which long for the truth of the heart, seek it, strive to solve the problems set by life, try to penetrate to the essence of things and phenomena and to penetrate into themselves. If a man reasons and thinks soundly, no matter which path he follows in solving these problems, he must inevitably arrive back at himself, and begin with the solution of the problem of what he is himself and what his place is in the world around him.”
“Yüreğin gerçeğini özleyen, arayan, hayatın getirdiği problemleri çözmeye çabalayan, şeylerin ve olayların özüne ve kendi varlıklarının içine nüfuz etmeye çalışan sorgulayıcı zihinler vardır. Bir insan sağlam şekilde muhakeme eder ve düşünürse, bu problemleri çözerken hangi yolu takip ederse etsin, kaçınılmaz şekilde kendisine dönmeli ve işe, kendisinin ne olduğu ve içinde bulunduğu dünyadaki yerinin ne olduğu probleminin çözümüyle başlamalıdır.”
G. I. Gurdjieff

6 yorum:

  1. mesela şimdi benim ayak küçük parmağımın ucunu oluşturan hücreler de kendi aralarında çoğalıyor ve ölüyorlar,büyüyorlar ve fakat benim ayak küçük parmağımı oluşturduklarını bilmiyorlar.Buradan yola çıkarak tezim şudur hocam;bizler de doğuyor büyüyoruz hatta ürüyoruz.Demem o ki,biz de dünyayı,dünya ve ay ve jupiter de başka bir şeyi,o da diğer bir bütünü ,Tek'i mi oluşturuyor.

    nedir yani macro - micro kozmos:S

    YanıtlaSil
  2. macro ya da micro kozmos bunlar aynı şeylerin tezahürde farklı mertebeleridir bence. ayrıca ayak parmağı hücrelerin ne yaptıklarını gayet iyi biliyorlardır. kişinin bilincinden bile daha iyi biliyorlardır ne yaptıklarını.

    ve evet her şey "tek" olanı oluşturuyor.

    YanıtlaSil
  3. kişinin sorunu, döndüğü noktadan çıkamıyor olması ise peki? bu durumda yaratmış olduğu helezon içinde nereye dönmesi gerekir?
    sorulara yanıtlar alıyorum ancak sorduğum sorulara değil.. yanıtlarım var ama doğru sorunun altına yazamıyorum..

    YanıtlaSil
  4. öncelikle; kişinin sorunu, "geriye" döndüğü noktadan mı yoksa "çevresinde" döndüğü noktadan çıkamıyor olmasından mı kaynaklanıyor diye sorulmalı bence. hatta yüzünü döndüğü nokta ise bu nokta, kendisinden ne kadar uzaktadır?
    bu soruları helezonu tanımlayabilmek için soruyorum. çünkü senin cevap değil soru aradığını düşünüyorum.
    helezon içinde akıyorsa insan, hiç dönebilir mi ki iradesiyle?

    YanıtlaSil
  5. " kaçınılmaz şekilde kendisine dönmeli" bu ifadeden yola çıkarak belirtme yapmıştım.. "dünyadaki yerinin ne olduğu" çözümlenebilir mi? soruya döndüğümde helezonla karşılaşıyorum..kendine dön!me, sorgulayan zihnin, sorgulanabilir olmasından kaynaklanıyor belki de..

    YanıtlaSil
  6. )) zihnin kısırdöngüye meylettiği yerde kalbe ve sezgilere başvurmak gerekiyor bence.

    YanıtlaSil